Eylül 17, 2010

Caddedeki Penguen

Hayır anlamadığım şey niye hiç düşünmüyosunuz? Belki acelem var belki bir yere yetişmem lazım.Ya da en basitinden hızlı yürümeyi seviyorum.Yani hızlı derken size göre hızlı.

Önümde tin tin tin tin penguen gibi sallana sallana yürüyen insanlardan nefret ediyorum.Şeye benziyo Atatürk Liseli olanlar bilirler.Hani "modern" konferans salonumuzun bi o kadar "modern" kapısı var ya. Konferans biter hooop bi anda herkes orada biter.Penguenler gibi sallana sallana milim milim ilerleye ilerleye daracık kapıdan aynı anda 200 kişi çıkmaya çalışırız.Zaten üstümüzde okul formalarımız var tek tip (en azından öyle olması gerekiyor).Şöyle yukardan izlese biri tamam 200 penguenin eriyen buzullardan kurtulma çabası der.Neyse işte bazıları için böyle yürümek alışkanlık artık.Öyle daracık kapılara 200 penguene gerek yok.Tek başına ova gibi caddede arkasında kuyruk oluşturabiliyor adam.Tabi tek başınaysa şanslısınız.Bir de bu türün 2-3 kişi birlikte gezeni var ki gerçekten tanrı korusun hepimizi.Bir yandan arkasında oluşan kuyruğa aldırmadan muhabbet eder diğer yandan vitrinlere bakar,ağzını açar havaya bakar,kuş görür,ot görür,böcek görür.Genelde yaşlı insanlar olduğundan sesimi çıkarmam saygılıyımdır da yani.

Ama bir de bunların yeni modelleri var.Yaklaşık 16-17 yaşında ama yüzdeki kutu kutu boyaya bakarsan en az 30 yaşında.Bunlar genelde yürürken hem sizi yavaşlatır hem de kulaklarınızı s....neyse işte kulaklarınızı rahatsız ederler.Yaklaşık 1500 metre öteden duyulabilecek bir ses tonuyla 5 santimetre uzağındaki arkadaşına eski sevgililerinden ve dünyadaki diğer tüm erkeklerden bahseder.3 dakika arkasında yürüseniz sular seller gibi ezberlersiniz aşk hayatını."Aaaaay bana böceğiiim dediiiieee." "Aaaay dedim herhalde kızııaaaam ama yapıştı bırakmıyo napıyıııaaam." "Yaaa bilmiyoruuaam ki seviyoruaam galibaaaağğ." favori cümleleridir.

Bu kadar sebep yeterli onlardan nefret edebilmek için.Gerçekten sinir bozucular.Aaay sevmiyoruuaaaam!!


.

Eylül 16, 2010

Ders çalışıyorum.Ciddi ciddi.Aslında değil.Offf ölüceeeeğğğm.Ne bu trigonometri yaaaağ.Hatırlasam iyi olucak.Tek yaptığım çözümlü örneklere bakıp "Nasıl çözmüşler bakalım...mırmırmır...hııııı...vaaaay beeee." demek.Böhü.

Eylül 15, 2010

Hey ! Teacher, Leave Us Kids Alone !

Bütün yaz tatili kıçını yaya yaya yatan öğrencilerimiz için okul maratonu başlamak üzere.Şahsen bütün tatil boyunca yattım."Kalem ne?" deseler bön bön bakabilecek durumdayım.Eh malum lise 3 olunca dershane de ihtiyaç hatta ondan ziyade bir zorunluluk haline geldi.Tamam sisteme ağız dolusu küfürler ediyor olabiliriz ama onun bir parçası olmadan da olmuyor.Bir sene önce "Aaaah ah o eski günler dershane ortamını özledim lan aslında." diye gezen ben kayıt yaptırmaya gittiğim günden itibaren kendimi uzaylı gibi hissetmeye başladım.Gerçi henüz dershaneye sadece kayıt yaptırmak ve kayıt parasını yatırmak için gittim ama olsun.

Eeeen eeen özlemediğim şey de şu sınıf belirleme sınavları.Tabi ben kıçımı yerden kaldırmadan geçirdim tatili ama herkes ben değil.Adamlar yaz kurslarına gitmiş önceki iki seneyi sular seller gibi biliyor.Bir stres başladı bende.Rüyalarıma girdi.Rüyamda ÖSS'ye giriyodum.Tam Türkçe'yi bitiriyorum alıyolar elimden kağıdı kalemi.Merdivenlerden inerken de kendimi teselli ediyorum."Yaaağ neyse artık seneye deneriz."

Asıl konu farklı yalnız.Ben yumurta-göt sendromuna girdim tabi.Anneme dedim "Ben sınava girmiyceğm yaaağ.".Tabi ana yüreği dayanamadı evladına tamam dedi git konuş.Gittim hem para yatırıcam hem de giremiycem falan diycem.Buldum hocayı neyse söyledim falan.Derken aramızda şu diyalog geçti.


Hoca:Peki neden giremiyorsun?
Ben:Yaaağğğ şey şehir dışında olucam da beğn.
Hoca:Öyle miii...Neden peki önemli bişey mi var?

Tabi ben bu soruyu beklemiyordum.Öyle hazırlıksız yakalandım ki o kadar olur.

Ben:Yaaağğ...Hem ölüm hem düğün nedeniylen...

Evet tahmin edildiği üzere tam s*çtığım andı bu.Ama sonrası da geldi.İkinci bir hazırlıksız yakalanma sonucu arkama bile bakmadan kaçasım geldi.

Hoca:Peki ne zaman döneceksin?
Ben:Pazartesi.....den önceki gün işte Pazar.

Tatil moduna alışan ve zeki olduğunu sanan öğrencinin battığı andır işte bu an.Neyse adam yine anlayışlıymış bir şey demedi yüzüme.Derkeeeen gittik muhasebe katına.Adam adımı soyadımı sordu malum işte.Sanki hoca benim adımı bilmek zorundaymış ve bana gerek kalmadan söyleyebilirmiş gibi bekledim onun söylemesini.5-10 saniyelik bir sessizlikten sonra yüzler bana dönünce aklım başıma geldi.

"Iııııı..Hazal...Hazal Erkan..."


Tabi benim için dershane kariyeri burada sona erdi.Neyse ki hayrına atmadılar beni kapı dışına.


Yok yok alışamayacağım ben.

Hayır hayır.

"We don't need no education."

"Teacher, leave them kids alone!"


böhü.



Eylül 06, 2010

Kafamın içinde kurbağalar zıplıyor sanki.Hem de öpünce prense dönüşmeyenlerden.

Eylül 05, 2010

Günlerdir insanlar seni terketmem için bana baskı uyguluyor."Eskidi artık o." diyorlar."Hep aynı hep aynı sıkılmadın mı?" diyorlar.Tumblr var diyorlar.Bir ara Twitter konusunda baskı uyguladılar.Ama kader ayrılmamızı istemedi.Güya Tumblr ikinizden de iyiymiş.Beni çok rahat ettirirmiş.Niyeti de ciddiymiş.Ama merak etme.Seni aldatmam.Sen benim ilk göz ağrımsın.